Advertisement

Hangi Duygular Karşı Tarafa Hızla Bulaşır? Twitter'da Duygular Bulaşıcı Mıdır?

Hangi Duygular Bulaşıcıdır?

 Bir çoğunuzun bildiği, esneyen birini gördüğümüzde hızla bulaşıcı etkiye sahiptir, özellikle otobüs ve benzeri toplu taşıma araçlarında, esneyen birini gördüğünüzde sizinde bundan etkilenmeniz yüksek ihtimallidir. Daha ilginç ve az bilinirliği olan ise, karşınızdaki kişinin somurtması veya gülümsemesinden etkilenerek bilinçsiz bir şekilde taklit ediyor olabilirsiniz. Duygular ciddi derecede bulaşıcıdır. Tanımadığınız birine gülmek, gülümsemek istemezsiniz sanırım, en iyisi siz siz olun ve etrafınız ile fazla meşgul olmayın... 


Eski dönemlerde yapılan bir araştırma sonucu, insanlar karşı tarafın yüzüne baktığında, karşıdaki kişinin yüz kaslarındaki elktrotlar ile aynı ifadenin ufak da olsa benzerini yapıyormuş gibi kas aktivitesini kaydettiğini ortaya koydular, Mikro taklitler çıplak gözle gözükmezler.

Bir diğer kopyalama işlemi ise, karışınızdaki kişinin sadece yüzü değil, duruş ve seslerindeki tonlama, vurgulama biçimlerine kadar kopyalandığı gözlemlenmiştir. Bir diğer araştırmaya göre ise Attention, Perception & Psychophysics'de yapılan testler sonucu, insanlara dudak okutturdular, bu işlem sonucunda kişiler dudaklarını okudukları kişilerin hiç seslerini duymamalarına rağmen aynı tonlama ve vurgulara yaklaştığı gözlemlenmişti.

University of Hawaii'den ''Psikolog'' Elaine Hatfield'e söylediklerine göre ise duygular sadece zihinde başlamıyor, Çalıştığınız bir ortamda kambur biri var ise, zaman ile bedeniniz onun duruşunu taklit edeceğini iddaa ediyor, izlediğiniz ve takip ettiğiniz kişinin duygularını, kendi hayatınızda hissetmeye başlarsınız diye konuştu. 

Twitter'da Hisler & Duygular Bulaşıcı Mıdır?

Özellikle twitter diye başlığı geçtim, insanların daha çok duygu ve düşüncelerini anlık paylaştığı, yazıya döktüğü en aktif sosyal medya ''Twitter'' diye düşünüyorum. Twitter da bir süredir insanların paylaşımlarını gözlemliyorum, yoğunluğun daha çok hüzün ''acı'' odaklı olduğuna şahit oldum, bu durum ise twitter sayfamızın ana sayfa içeriklerinde, bir twit, 2 , 3 den sonra artık sizi de etkisi altına almaya başlıyor, bunu sizde gözlemleyebilirsiniz, paylaşılan bu duygu çöküşü sizi de dakikalar içersinde etkisi altına almaya başlıyor. Bu konuda insanların da görüşlerini merak ettim ve sordum, aldığım cevaplar hep bir nokta da birleşiyordu, kafa dağıtmak için bir kaç dakika sosyal medyaya bakayım diye açarken, bir anda saatlerin geçtiğinin farkında bile olamıyorsunuz, geriye dönüp baktığınızda, bu durum kafayı boşaltma değil, dolu kafanıza bir yük daha bindirmiş bir halde kendinizi buluyorsunuz. Sanırım artık kendimizle ilgili durumların ''Farkındalığını'' ya tamamen kaybettik, yada kaybetme yolunda hızla ilerliyoruz.

Duyguların Yayımcılığı Nedir?

Bilim insanları, duygularımızın nörolojik kökenlerini ayna nöronlar konsepti ile açıkladılar. Current Biology 2010 yılında yapılan araştırma sonucu, beyin hücreleri, kişi belirli hareketleri yaparken hem de başka birisini de gözlemlediği anda aktif hale geldiğini kanıtladı. Hareketi yapan kişinin nöronları, karşısındaki kişinin aynı bölgedeki nöronları ile dolaylı olarak etkileşim haline geçiyor. Bu belirttiğimiz nöronların ilk bulunuşu 1990 yılında maymunlar üzerinde, beslenme alışkanlıklarının beyindeki tepkisi gözlemlenirken saptanmıştır. Aynı nöronların insanlar üzerinde de bulunduğu belirtilmiştir.

15 Yıl önce ''Yale üniversitesinde'' duyguların bulaşıcılığı hakkında yapılan araştırma sonucu ''Psikologlar'' senaryodan bir grup insanla çalışanlarına maaş verme konusunda çalışma başlatıldı. Bu araştırma sonucunda katılımcılara bu araştırmadan hiçbir şekilde söz edilmedi, her oluşturulan grupta sadece bir aktör bulunuyordu, belirlenen gruplar içersinde yüksek enerjili bir ortam olduğunda, aktörlerin buna tepkisi sıcak, hevesli, olarak gözlemlendi, aynı şekilde gergin ve stresli bir ortam oluştuğunda ise, miskin ve daha somurtkan tavırlar segilediği gözlemlendi, aslında bu araştırma sonucu da bir üst başlığımızda yazdığımız ''TWITTER'' ve benzeri sosyal medyanın bizim ruh halimizi hızla etkisi altına aldığı gerçeği de çok abartı sayılmaz diye düşünüyorum.

Araştırma ekibinin bu testi sonucu gerilimli ortamın iyi duygulara oranla çok daha hızlı yayıldığını dile getirdiler. Bir araştırma ise Administrative Science Quarterly'de yayınlananlar, iyi ve kötü duygu durumu olsun eşit düzeyde yayılma gücü olduğunu belirtti. Bunun üzerine insanların özellikle çalışma gruplarında bu konuyuda göz önünde bulundurarak iş performansını ekip olarak daha yukarı çekmek adına daha temkinli davranları konusunda uyarılarda bulundu.

Merhamet Duygusu

İnsanlar birbirlerine merhamet ve sevgi ile bağlıdır, bu duyguyu yakınlarınızdan ve çevrenizden de aynı şekilde gördüğünüz anda sizi de bu durum çok mutlu eder. İyilik gördüğünüz zaman, genellikle bu durum hep böyle olmuştur, sizde başkalarına iyilik yapmak gibi bir zorundalık hissedersiniz. Bir insan için doğru, iyidir diyorsanız, sözlerine değil etrafına karşı ne kadar merhamet ile yaklaşıyor onu gözlemleyin, ayrıca iyi olduğunu çokça dile getiren insanlar genel olarak filmin sonunda en merhametsiz davranışları yaptıklarını gözlemleyebilirsiniz. Merhamet duygusu da bulaşıcıdır, ama siz siz olun kötü olan duygular konusunda da dikkatli olun.

Kahkaha & Gülmek

Kahakaha konusu hakkında da 2006 yılında bir araştırma dahi yapılmıştır, aslında herkesin bildiği bir durumdur bu, konu her ne olursa olsun, bilmenize gerek yok, belki sizinle alakalı bir konu bile olabilir, kahkaha veya gülen bir insan karşısında tepkisiz kalmak çok da kolay olmayacaktır. Beyniniz kaha atan kişi karşısında yüz kaslarını bile hazırladığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Mutluluk ve Neşeli Ortamlar

Bilinçaltı temizleme videomuzda da bu duruma benzer bir konuyu işlemişdik, moraliniz çok bozuk, günden hiçbirşey anlamıyorsunuz, o zaman neşeli arkadaşlarınız ile vakit geçirmelisiniz, insanların neşesi, enerjisi çevresine göre hızla değişkenlik gösterebilir, etrafınızda gülümseyen, neşeli insanlar varsa sizde kendinizi daha mutlu hissediyor olur ve kısa sürede sizinde enerjinizi yukarı çekiyor olucaktır. Sanırım en keyifli duygu bulaşıcılığı bu olsa gerek, hepimizin ihtiyacı olan, o zaman zombi türü arkadaşlardan hemen kurtulma vakti. ( çok fazla karamsar insanlar Enerji Vampiri olarak kabul edilir )

Aşırı Duygusal İnsanlar

Duygusal insanlar ilk bakışta ne kadar da sıcak görünselerde zamanla bu durumun bu şekilde devam etmesi durumunda karşısındaki insanı aşşağıya çektiği gibi kendinizi de yoğun olumsuz duygular içerisinde bulabilirsiniz. Bu durumun farkına da varırsınız, varmamak mümkün değildir, çünkü bir duygusal da siz olmuşsunuzdur, aynı zamanda iş yerinde de, ekip çalışmalarında sürekli karamsar halleri ile meşhur olurlar, kapıları çarpıp postasını koyabilecek ruh halleri ile karşınıza çıkacaklar, bu verdiğim örneklerden eminim kafanızda tanıdıklarınız içerisinde örnekler muhakkak oluşacaktır.

Narsist ( Kişilik Bozukluğu )

Her çıkabilecek sorunda sorunu ortak olarak ele alabilecek değilde, hep ''sen'' diye suçlamalarda bulunan ve hiçbirşekilde öz eleştirilerini kendine yöneltmeyen, kendince dünyanın en mükemmel insanları, kendine aşıktır bu insan türleri de, fazla vakit geçirilmesi durumunda, onu anlamaya çalışmanız durumunda kendinizi de etrafa suçlamalar yaparken bulabilme ihtimaliniz yüksek olucaktır. Ne kadar yok canım o kadar da olmaz deseniz de, sadece o ve çevresini gözlemlemenizi size tavsiye ediyor olucam.

Özetle toplayacak olursak, köpekler bile sahiplerine karşı üzüntü hallerinde, sahiplerinin ağlamaları belkide, o en sevdikleri oyuncaklarını bile bırakıp sahipleri ile ağlıyor, empati kurabiliyor, nerdeyse bukadar örnek'ten sonra tüm duyguların bulaşıcı olma ihtimalinin yüksek olduğunu görebiliyoruz, hayvanlar la bile, çevrenizdeki insanlara, iş arkadaşlarına, dikkat etmenizi önererek, neşeli, pozitif insanların hep sizi bulduğu günleri diliyorum...



Yorum Gönder

0 Yorumlar